YOLUN SONU; İNŞALLAH HAYROLA! (Bölüm 2)

Bu arada şunu da hatırlatmadan geçmeyelim. Yazımızın önceki bölümünde bahsini ettiğimiz 3 Afyonspor'da dönemlerinde en üst ligin kapısına o kadar çok yaklaşmışken, son anda bir türlü başarılı olamayarak o ligin kapısından içeri girebilmek yerine ters yüz geldikleri yere geri dönmek durumunda kalmışlardır.

2013 yılında yine ihtiyaçtan hasıl bugünün Afyonspor'u oluşturulmuştur. Yerel ligde amatör takım olan Sahipata mahallesi takımı Sahipataspor'un adı değiştirilmek suretiyle  Afyonspor olmuştur.

2013/2014 sezonunda yerelde Süper Amatör Küme şampiyonu olan takım 2014/2015'te Bölgesel Amatör Lig (BAL) yarışında Bodrumspor'a kaybederek 2. Olmuş.

2015/2016 sezonunda grubunda ilk sırada yer aldığı için Balıkesir'de oynanan Play-Off müsabakasında İstanbul temsilcisi Halide Edip Adıvarspor'u 2-0 yenerek adını TFF 3. Ligine yazdırmayı başarmıştır.

Takip eden 2016/2017 futbol sezonu sonunda şampiyonluğa ulaşan mor-beyazlı takım 2017/2018 sezonunu üstten 3. Sırada bitirmesine rağmen Mersin'de oynanan Play-Off müsabakasında rakibi Sakaryaspor'u 2-1 yenerek lig tarihinde ilk kez TFF 1. Ligine yükselmiştir.

İşte bu yıllar üst üste gelen başarılarıyla Afyonspor'un en parlak dönemleri olmuştur. Ama gel velakin, ilk kez yükseldiği bu kategoride geçmiş dönemlerindeki sıkıntılarını tekrardan yaşamaya başlayan takım için sezon sonu hüsranlıkla sonuçlanmış. Şaşalı günler 1 sezonda sona ermiştir. Bugünlerine gelinen yolun kapıları ters yüz bir bir yeniden açılır olmuştur.

Burada asıl dikkat edilmesi gereken nokta; üç yılda basamakları başarılarıyla bir bir çıkarak zirve yapan takımın adının önünde şehre özgü Jeotermal ısı şirketi AFJET olması, yerel yönetimlerden de destek almasıyla afaki boyutlarda pek sıkıntı yaşamadığı için rakiplerine korku veren takım olmuştur.

Uzun lafın kısası; kasasında parası o dönemlerinde hep var olan, arada bir maddi ihtiyacı hasıl olsa da birilerinin çabalarıyla bir yerlerden temin edilen paralarla başarıdan başarıya koşulmuştur. Ve yine bu takımla birlikte hayata geçirilen adları aynı olmasa da Basketbol ile Voleybol dallarında faaliyet gösteren takımları da bugünün en üst düzeydeki liglerde yaşamlarını başarılı grafikleriyle sürdürmeyi başarmışlardır.

Yazımızın ilk bölümünde en başta da belirttiğimiz gibi yanlış yönetimler, hızla çoğalmakta olan maddi imkansızlıklar, sabit gelir kaynaklarının olmayışı, hep bir yerlerden para arayışları, ve de plansızlık, programsızlıklar nedeniyle her iki kulüpte kapılarını zorla kapatmak suretiyle faaliyetlerine son verilmiştir.

Şimdi neden bunları hatırlatmak ihtiyacımıza gelirsek.

Günümüzde halihazırda var olan diğer adaşları gibi aynı adı taşıyan bugünün Afyonspor'u da zor ama çok zor günlerden geçmektedir. Tünelin ucunda görmek istediği aydınlığa içinde bulunduğu durum nedeniyle flu hatta ve hatta zifiri karanlıklar içerisinde bilinmezliğe doğru yol almaktadır.

 Hasta yatağında yoğun bakımda çıkmadan canda bir umut misali gibi umutsuz bir şekilde nefes almaya çabalamaktadır.

 Başında bir yönetim var mıdır?

Vardır ama neden ve niçin varlardır?

Kimlerden, kaç kişiden ibarettirler ?

Kimler gemiyi limana yanaşmadan terk etmişlerdir?

Kimler cankurtaran yelekleriyle umutla umut beklemektedirler?

Umut kimlerdir?

Onlardan ne ve neler talep edilmektedir?

 Ligin 2. Devresi başlamak üzeredir ve gemiden birçok tayfa tek taraflı fesh işlemi yaparak ayrılmayı yeğlemişlerdir. Tüm bunlar için en yetkili ağızlardan kamuoyunu aydınlatacak bilgiler verilmemiş. Hala da sır gibi gizemliğini korumaktadır!

Sadece ve sadece kulaktan dolma söylemlerle bir taraf "şu kadar paramız hâlihazırda var ama şu kadara daha ihtiyaç vardır. Bizler yönetime getirilirken verilen sözler yerine getirilmemektedir!" Söylemlerine karşın diğer taraf ise  "bizler üzerimize düşenleri yapıyoruz ama kulübün başındakiler ne yapıyorlar ve ellerini ceplerine atıyorlar mı."

İşte bu tür söylemlerin hangisine inanırsanız inanın! Kervan yolda düzülür misali söylemlerle yol katedilirken takımda elde kalanlarla şimdilik gayet başarılı bir şekilde hedefine doğru ilerliyor.

Ha bu arada böylesi dönemlerde kapalı kapıların arkasında her seferinde olduğu gibi yine belirli isimler ve şehrin temsil-i figürleriyle toplantılar yapılıyor. Bu sır dolu toplantılara ne hikmetse asıl hazurunda bulunması gereken dönemlerinde şanlı şerefli mor-beyazlı formayı helâl terleriyle ıslatan bugünün büyükleri ama yüreklerinde hala da var olan Afyonspor sevgisini hisseden sağ olan, var olan eskimiş futbolcu abilerimiz ile Futbol Taban birliklerinini oluşturan paydaşların yöneticileriyle, kulübe başkanlık etmiş, yönetici mertebesini omuzlarında taşımış olanlarla  fikir birliği edinilmez. Onlarla da bilgi alışverişinde bulunulmaz.  Neden hatırlanılmazlar. Anlamak gerçekten de zor!

Ezkeza, yolun sonu inşallah öncekilerin sonu gibi olmaz diyelim ve hayrola!