Sene 1950 'li Avrupada bir genç kadın yol ortasında 40 yerinden bıçaklanarak öldürülmüştü. Kadını kim neden öldürdü?Araştırmaya başladı tüm polisler. Sonunda genç kadını öldüren adamı yakaladılar . Adamı sorguya çektiler. Kadını tanır mısınız? Hayır. Her hangi bir husumetiniz var mı? Hayır. Sizi biri mi tuttu bu kadını öldürmek için? Hayır. Bu şekilde uzun uzun sorgu devam Hiçbir sorularına mantıklı cevap bulamıyorlar.Ve en son olarak kadını öldürme sebebin neydi peki ?Diyorlar.Adam anlatmaya başlıyor:" Çok sinirliydim. Ufak bir sinir krizi geçiyordum. Elime bıçak alıp sokağa çıktım koşarak . Karşıma çıkan ilk kişiye saldırdım. Bıçağı bir kere salladım karın kısmına denk geldi . Kadın kanlar içinde kaldı acı acı bağırmaya başladı. Kadın o kadar bağırınca o kadar korktum ki insanlar üzerime çullanacak diye bir panik yaşadım. 10 saniye etrafıma bakındım. Kadın acı acı hala bağırıyor. Ama kimsenin umrunda olmadı. Kimi bakıp geçiyor. Kimi de bakmadan geçip gidiyordu. Bu beni çok rahatlattı ve bu bana daha çok cesaret verdi. Tüm hırsım ve sinirim geçinceye kadar kadını bıçaklamaya devam ettim. Sonra yoruldum ,öfkemide almıştım.Ben ordan ayrıldım Ben ayrılırken kadın hala can çekişiyor kanlar içinde kıvranıyordu. Tek bildiğim ve hatırladığım bu " diyor.
Evet bu halde elini kolunu sallayarak gidiyor. Genç kadın kan kaybından vefat ediyor....
Bu hikaye size de tanıdık gelmiyor mu? Maalesef maalesef ki artık çokta tanıdık değil mi? . Birine zorbalık mı yapılıyor, haksızlık mı ya sa birinin canına mı kıyılıyor. Hiç umrumuzda değil. Bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diye devam ediyoruz.
Sosyal çürüme diye bir başlık atmıştık ya tam da burası işte bizi diğer canlılardan ayıran vicdan ve muhakeme duygularımız değil miydi? İnsan başka birisinin derdiyle dertlenmiyorsa ne farkı vardı ki hayvandan diyeceğim ama hayvanlar da şu zamanda sanki bize ders verir gibiler. Bakıyoruz doğada birbirinin düşmanı olan hayvanlar muhtaclık ve aciziyette daha vicdanlılar. Kedi yavrusuna anne köpek sahip çıkıyor. Civcivlere kedi sahip çıkıyor. Siz yapamıyorsunuz. Bari biz yapalım der gibiler...
O kadar mı bencilleştik biz o kadar mı insanlığımızı kaybettik. Yanlışa yanlış demeyi eğriye eğri demeyi unuttuk. Güç kimdeyse zorbalık hakkı onda ... Bizden değilse onun beyazı bile mı siyah... Bizdense hırsızlık,yalan vs hak öyle mi oldu. Biz gerçekten ekonomik anlamda çok değer kaybettik kaybediyoruz da. Ama konu bu değil maalesef bu da olmamalı. Konu kaybedilen değerlerimiz ,insanlığımız olmalı. Para kaybedilir tekrar kazanılır. Ama bazı şeylerin kaybının kazanımı ve geri dönüşü yoktur. Bunlar toplumdaki sosyal kayıplardır. Bir toplum dürüstlük, vicdan, ahlak ve maneviyat duygularını kaybetmişse sosyal çürüme başlamıştır. Böyle bir topluluk da ne ortak bir gelecek kaygısı ne de ortak bir yaşam mücadelesi görülür. Bizim şuanki durumumuz tam da bu ...
O zaman da ne siyaset yapacak bir millet ne de bir devlet orta kalmayacak eyyy siyasi liderler. Uyanın ve silkinin güç bizim elimizdeyken biz istediğimizi yaparız kafasını bir kenara bırakın artık. Ve şu gidişata başta sizler olmak üzere dur deme zamanı gelmedi mi?Benim hükmümün geçtiği yerde yasal olan şeyi yapamazsınızdan geçin artık. Bakın hep beraber batıyoruz. Gemi su alıyor...
Diyorum ve yazıma burda son verirken bir dahaki yazımda buluşmak dileğiyle
Allah' a emanet olun selamlar ve saygılar